PowerFM Grammy 2016 törenini yayınlarken simültane çeviri yapmama kararı almış, ender rastlanan – belki de bir ilk- karar ve %100 destekliyorum. Nedenine gelince:
Öncelikle ve en başta şunu anlamak gerekir ki; bu bir “kaçınma” değil, sonuçta bir simültane çevirmenin masrafı nedir allasen, veya simültane çevirmen son dakika hasta oldu gelemedi durumu da değil – bence, umarım. Tamamen bir yönetim kararı.
En büyük artısı, sen bir şey izlemeye çalışırken arkadan sürekli konuşan ve dikkatini dağıtan anne gibi üstüste binen bir simültane çevirmen sesi olmadan takip edebilmek.
Peki ama ya İngilizce bilmeyenler ne olacak ?? CMYLMZ’ın fundamentals da 5dk. da çok güzel özetlediği gibi en kötümüz bile “anlıyorum ama konuşamıyorum” konumundayız değil mi ? Zaten kelimesi kelimesine anlamaya da gerek yok, olan biten belli değil mi, anafikri aldıktan sonra, bırakın arada 1-2 tane de “inside joke” kaçırırversin sevgili ingilizce bilmeyen seyirci. Veya tekrarını izleyip pekiştirsin ertesi gün altyazı ile.
Zaten her 10 dakikalık performanstan sonra giren 15 dakikalık Amerikan reklamları arasının öncesi ve sonrasında, sunucular gayet güzel color commentary ekleyip olan biteni size özet geçiyorlar.
Yani çoğunluğun faydası için, azınlığı görmezden gelme daha iyi fikir gibi. Normalde böyle büyük organizasyonları takip etmek için 3 seçenek vardır:
- CBS, ABC vs. kim veriyorsa o töreni, ona tek bi event için üyelik alıp paşalar gibi izlemek
- Yerli kanal kim veriyorsa orada simültane çeviri yüzünden yarım yırtık takip edebilmek.
- Stream torrent vb. bir yerden çakma kalitede ingilizce izlemek.
Normalde benim tercih ettiğim malesef 3. oluyordu diğer faktörlerden dolayı, ama bu uygulama sayesinde hem düzgün kalitede hem ingilizce, hem de arada kendi sunucularımızın yorumlarıyla güzelce izleyebildim.
Demem o ki; inşallah bu uygulama yaygınlaşır ve Allstar , Oscar vb. organizasyonlar baltalanmadan yayınlanır.
Ya da belkide ilerleyen teknoloji sayesinde farklı bir ortayol çözüm bulunabilir – Performansı iyiden iyiye gelişen speech to text uygulaması ile, simültane bir çevirmen yayına değil de, bir promptera konuşur, konuştukları yayına ses olarak değil, Türkçe metin olarak geçilebilir ( 7-10 sn. gecikme ile verildiğini varsayarsak ), sadece bir fikir. Öngörülmeyen bir artısı da duyma engelli izleyicilerin faydalanması olabilir. Tabi böyle bir şeyi etraflıca test edip sonuçlarını gözlemlemek gerekir – talihsiz autocorrect tarzı vakalar yaşamamak için.
Başlıkla “chicken translate” klasiğini bağlayarak; bırak kardeşim kazı çevirme, az yansın, çiğ kalacağına biraz fazla pişsin.
(Sonradan not: chicken translate değinmesi simültane çevirilerin kalitesine değil, evlerişsizliğine atfen, yoksa çoğu simültane çevirmen ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor o an.)